Gülüş Tasarımı: Estetik ve Sağlık Bir Arada

Dişler sadece beslenmeyle ilgili değildir. Son derece sert bir yapıya sahip olsa da korunmalı, günlük bakımı düzenli bir şekilde yapılmalıdır. Doğal olarak harika dişlere ve muhteşem, kendinden emin gülüşlere sahip olanlar varsa da herkes bu kadar şanslı değildir. Dişlerinin görünüşünden memnun olmayıp gülmekten kendini mahrum bırakan insanlara diş hekimleri tarafından beklenenden daha büyük bir destek verilmekte, diş tasarımları yapılmaktadır. Gülüş tasarımı da denilen bir dizi işlem sonucu hastalar aynaya baktığında özgür gülüşlerine kavuşmaktadır.

Yüzler Gülsün, Dişler Işıldasın

Dişlerde hoşa gidecek değişiklikler ve rahat gülümsemeler hatta kahkahalar oluşturabilmenin yolları arasında dişleri beyazlatma, zirkon kaplamalar, diş etlerine yapılan operasyonlar, köprü yapımı ve dişlerin boyunda ayarlama gibi çeşitli uygulamalar yer almaktadır. Yeni bir tasarım isteyen hastaların eğer varsa dişlerindeki kırık ve çatlaklar da onarılmakta, diş etlerine bakım yapılmaktadır. Yapılan her işlem hastaların yüz şekline, cilt rengine, dudak ve diş yapısına bağlıdır. Her şey birbiri ile uyum içinde olmalı, ideal oranlar yakalanmalıdır.

Estetik ve Sağlık Bir Arada

Gülüş tasarımları bilgisayar destekli olup hasta ile mutlak bir mutabakata varılarak işlemlere başlanmakta, bazı tedaviler birkaç seans içinde bazıları ise birkaç ay hatta daha uzun sürede tamamlanmaktadır. Sadece estetik kaygılarla değil sağlık nedenli yapılması gereken işlemler de bulunmakta ve her biri güzel gülüşlere imza atmaktadır. Tasarımlarda porselen ya da zirkonyum kaplamalar kadar lamina porselenler de çok tercih edilmekte, diş kayıpları implant ile yerine konulmaktadır. Ortodontik tedavi seçenekleriyle de çarpık dişlerde estetik düzenlemeler yapılmakta, hastalar sonuçlardan son derece memnun kalmaktadır.

Tasarımlarda Kadın Erkek Farkları

Gülüş tasarımlarında kadın ve erkeklerin farklı olan yüz hatları dikkate alınmakta, kişilerin yaşı, diş etlerinin ve dudakların şekli, dişlerin çeneye yerleşim biçimi gibi pek çok durum ayrı ayrı değerlendirilmektedir. Tasarım sonunda dişler hem sağlıklı ve doğal görünmeli hem de psikolojik olarak iyi hissettirmelidir.

Estetik diş hekimliği uzun vadede fonksiyonel olduğu kadar biyolojik ve yapısal olarak da başarı amacıyla hareket etmektedir. Çünkü doğal görünen ve dışarıdan yapay olduğu anlaşılmayan diş yapmak için renk kadar takılan dişin diş etleri ve kişinin fizyolojik özellikleri ile uyumu, dişin tonu, parlaklığı ve ışığı geçirmesi ve yine doygunluğu da önemlidir. Bu sebeple estetik diş hekimliği bu özelliklerin hepsini bir arada düşünerek kişiye özel dişler yaparak aynı zamanda da etkileyici ve güzel bir gülüş estetiği de oluşturmayı ister.

Son yıllarda teknolojik gelişmeler ışığında zirkonyumla yapılan kron ve köprüler metal destekli olanlar kadar dayanıklı ve sağlam olabilmektedir. Porselenle kıyaslandığında kırılganlığının az olduğunu, metale göre ise esneme miktarının fazla kırılganlığının bir miktar fazla olduğunu söyleyebiliriz. Bu sayede porselen zirkonyuma porselenden daha iyi adapte olabilmektedir. Zirkonyum porselen kırıklarını en aza indirir. Zirkonyumun kırılma olasılığı sağlam diş ile aynıdır. Oluşan hasar klinik ortamda kolayca tamir edilebilir. Eğer kaplamanın altındaki diş çürümeye başlarsa zirkonyum düşebilir. Böyle bir durumda önce diş tedavi edilir ve kaplama yenilenir. Yeni kaplamanın yapılması bir önceki kadar kolaydır ve diş tedavi edildikten sonra aynı süreç tekrar edilir.