Bebeklerin Duygusal Zekâsı

Duygusal zekâyı, duygularımızı kontrol edebilmemiz, başkalarının duygularını anlayabilmemiz ve sosyal ilişkilerde yardımcı bir şekilde davranabilmemiz olarak açıklayabiliriz.

Duygusal zekâsı yüksek kişilerin neşeli ve sakinleştirici etkileri vardır. Bebeklerin henüz duygusal zekâsı oluşmamıştır fakat anne ve babalarının onlara karşı olan tutumu, ileride gelişmiş bir duygusal zekâya sahip olabilmeleri için alt yapı oluşturmaktadır.

Ebeveynlerden Öğrenme

Bebekler, dünya hakkında bilgilerini iki yolla öğrenmektedirler. Fiziksel dünya hakkında bilgileri, objeleri test ederek, oyuncaklar ve kendi hareket kabiliyetleri sayesinde öğrenmektedirler.

Ne kadar zeki olurlarsa olsunlar sosyal vasıflarını anne ve babalarından öğreneceklerdir. İlk 2 sene boyunca insanların birbirleri ile nasıl ilişki kurduklarını öğrendikleri esas kaynaklardan birisi anne ve babalarıdır. Sevgi gören bir bebeğin yetişkinliğinde de sevgi dolu olması yüksek bir ihtimaldir.

Diğer Canlıları Öğrenmesi

Bebekler için bir obje ile canlı bir şeyi ayırt etmek zor bir işlemdir. Yumuşak bir oyuncak ile bir kedi arasındaki ayırımı yapamamaktadır. Bu yüzden küçük çocukların hayvanlar ile aralarının pekiyi olmadığını söylememiz mümkündür.

Ev hayvanlarının canını istemeden de olsa acıtabilirler, onlar için diğer nesneler gibi onlarda birer objedir. Anne ve babalar onlarında canlı olduğunu ve acıyı hissedebileceklerini sabırlı bir şekilde anlatmaya çalışmalıdırlar. Yaşayan canlıların duyguları olduğunu anladığında duygusal zekâsı doğmuş sağılmaktadır.

İki yaşından önce bunun farkına varmalarını sağlamak çok zordur fakat başarılabilir. Bu süreç ne kadar erken başlarsa beyinlerinde de o kadar derin bir yer edinecektir.

İyi Ebeveyn, Kötü Ebeveyn

Anne ve babaları tarafından kötü davranılan ve sevgiden eksik bırakılan bebek ve çocukların sosyal becerileri yavaş gelişecektir. Diğer insanlar ile sempati kuramayacaklar ve onlara değer vermeyeceklerdir.

Yetişkin olarak sosyal konularda zayıflık göstereceklerdir. Düşük duygusal zekâya sahip bireyler ileride kendilerini kontrol etmekte zorlukları çekecek ve öfke kontörlünde bulunamayacaklardır.

Sevgi dolu bir ev ortamında büyüyen çocuklar o ortamın sıcaklığını ve sevgisini içlerine alarak, etrafındaki sevgi dolu ortamı gözlememe fırsatları olacaktır. Gülen ve mutlu aile bireylerini gören bir çocuk farkında olmadan da olsa onların enerjisini alacaktır.

Dengeyi Bulma

Tüm insanlar rekabetçi ve işbirlikçi dürtüler ile doğmaktadırlar; fakat bu ikisi arasındaki denge çok kolay bozulabilir. Etrafında çok fazla sürtüşme gören bir çocuk bunu sosyal bir norm olarak algılayabilir.

Sürekli olarak sevgi dışında bir şey göremeyen bir çocuk da, hayatın zorluklarına karşı hazır olmadan büyüyebilir. Bu yüzden hem bolca sevgi gören hem de gerektiğinde disiplinli bir şekilde büyüyen bir çocuk, hayatın zorlukları ile daha başarılı bir şekilde başa çıkacaktır ve duygusal zekâsı diğerlerine göre daha çok gelişmiş olacaktır.

Espri Anlayışı

Yetişkinler için iyi bir espri anlayışının olması büyük bir avantajdır. Gülmek endorfin salgılanmasına neden olmaktadır ve endorfinde doğal olarak mutluluk verir. Aynı şekilde yapılan araştırmalarda gülmek kan basıncını azaltmakta, bağışıklık sistemini güçlendirmekte ve stres hormonunu seviyelerini düşürmektedir.

Bebeklerde İlk Gülme

Bebeklerin ilk gülmesi genellikle 4 ve 5. aylarda ortaya çıkmaktadır. Bebeği eğlendiren bir hareket olursa gülecektir; bu hareket tekrarlandığında tekrar gülecektir ve daha şiddetli yapıldığında bebek iç çekerek çok daha kuvvetli bir şekilde gülecektir.

Bebeklerin yapmış olduğu bu gülme gerçek gülmedir. Öncekiler uyarılmaya karşı yapılan refleks hareketleri olarak algılanabilir. Çocuklar ilk başlarda çok kolay şeylere gülebilmektedirler; örneğin bir sese, kucakta hoplatılmaya veya kaybolup yeniden ortaya çıkan bir kişiye.

Gülmesine sebep olabilecek başka hareketler arasında, yukarı doğru atılıp tutulması veya yükseğe kaldırılıp sallanmaya başlaması, onun gülmesine sebep olacaktır. Bütün bu gülmelerin sebebinde, dozunda şok olma etkisi bulunmaktadır. Bebekler fazla şok olurlarsa ağlayabilirler veya ürkebilirler ama tam doğru oranda yapılırsa bu şok, onların gülmesine sebep olacaktır.

Bebeklerde Gülme Biçimi

Bebeklerin iç çekerek yapmış oldukları gülüş büyüdükçe yüksek sesli bir kahkahaya dönüşecektir. Bebeklerin yapmış oldukları gülüşler ritmik olarak havanın alınıp verilmesi şeklinde olacaktır.

Yapılan hareketler karşında şoka uğrayan bebek bunların önemli bir şey olmadığının farkına vardığında hoşuna gidecektir ve tekrarlanmasını isteyecektir. İlerleyen zamanda kendi yapmış olduğu hareketler ile çevresindekileri güldürebileceğini keşfedecektir ve sosyal becerilerinin gelişmesi sağlanacaktır.

Bu zamandan sonra bebekler onları güldürecek ve mutlu edecek ne kadar oyun varsa oynamak isteyeceklerdir.