Bebeklerin Ses Çıkarması

Bebeklerin doğumundan itibaren iki yaşına kadar belirgin bir ses gelişimi süreci görülmektedir. Bebeklerin öğrenme hızı inanılmaz bir şekilde gelişmektedir ve çok üst seviyelerdedir.

Bebeklerin Çıkardıkları ilk Sesler

Bebeklerin ilk altı ay boyunca çıkardıkları sesleri hemen hemen birbirlerine çok yakındır bu ülke ve kıta ayırt etmeksizin böyledir. Tüm bebekler bu anlaşılmaz sesler ile deney yaparlar, anne ve babalar bebeklere bu sesleri öğrettiklerini sanmaktadırlar fakat durum böyle değildir.

Bebekler anne ve babalarının konuşması olmasa dahi bu sesleri çıkarmaktadırlar ve çıkardıkları ses gerek bebek Japon asıllı olsun, gerek Nijeryalı olsun ve gerek Fransız olsun aynıdır. İlk 6 aydan sonra bebekler artık konuşulan dilin ritmik yapısına dikkat etmeye başlamaktadır ve bir yılın sonunda artık kulakları evde konuşulan dilin yapısına akort edilmiş olacaktır.

Bebekler ses çıkarabilmek için gerekli tüm araçlar ile dünyaya gelirler fakat bu araçlarını doğru bir şekilde kullanabilmeleri bir seneye yakın bir zaman alır ve ancak bu zamanın sonunda ahenkli bir şekilde sözcükleri çıkarabilirler. ılk aylarda bebekler sadece ağlama ve agulama sesleri çıkarabilmektedirler.

Bebeklerin Boğaz Yapısı

Bebeklerin doğumda ses borusu 2 cm uzunluğunda ve aynı şekilde 2 cm genişliğindedir. Bu zamanlarda boyunun üst kısmında yer almaktadır ve bebekler büyüdükçe yavaşça aşağı doğru inmeye başlamaktadır. Bu aşağı doğru inme işlemi başlamadan önce gırtlağa açılan ağız boşluğunun hemen altında yer almaktadır.

Bu durum yetişkin bir maymun ile aynıdır bu yüzden ne yeni doğan bebekler nede maymunlar repertuvar sözcükler konuşamazlar, sinir sistemleri konuşmaya programlanmış olsa bile.

Bebeklerin Ses Telleri

Yeni doğan bebeğin ses telleri 4 mm uzunluğundadır ve ses borusu içinde bulunan zarlardan oluşmaktadır. Normal nefes alırken ses borusunun kasları gevşek bir haldedir ve bu borudan geçen hava ses tellerini titremeye yetmemektedir ve herhangi bir ses çıkmamaktadır.

Nefes verme daha sert ve güçlü olursa, ses borusu kasları kasılır ve aralığı küçültürse geçen hava ses telleri üzerinden geçer ve ağızdan çıkan sese sebep olmuş olur. Havanın çıkışı ne kadar hızlı olursa çıkan ses de o kadar yüksek olacaktır ve aralık ne kadar küçülürse çıkan sesin perdesi de o kadar yüksek olacaktır.

Bu zaman dilimlerinde erkek ve kızların çıkardığı sesler arasında fark yoktur fakat üç yaşından sonra farklılaşmaya başlayacaktır. Erkeklerin ses telleri daha kalın ve uzun bir hal almaya başlayacaktır. Aynı zamanda da ses boruları da daha uzun ve kalın olmaya başlayacaktır. Bu durum en çok ergenlikte ortaya çıkacaktır, ergenliğe girildiğinde erkeklerin sesleri kırılarak çok daha alçak çıkmaya başlayacaktır.

Ses borusundan geçip ses tellerine çarpan havanın çıkardığı ses ham bir şekilde olacaktır, bu çıkan sesi dil ve dudaklar işleyerek belirli sözcüklerin sesli olarak çıkmalarını sağlayacaktır. Çıkan sesin kalitesi aynı zamanda ağızın, burnun, sinüslerin, boğazın ve göğüsün birlikte çalışarak vermiş olduğu bir oluşumdur.

Bebeklerin ses tellerini ilk kez kullanmaları doğumdan hemen sonra yüksek sesli bir ağlama çıkartmak içindir. Doğumdan sonraki ilk zamanlarında ağlama bebeklerin anne ve babaları ile kurabileceği neredeyse tek iletişim aracıdır. Bebeklerin her ağlamasının değişik tonlamaları, perdeleri ve yükseklikleri vardır dikkatli bir anne ve baba zamanla bebeklerinin hangi sorunu işaret etmek için ağladığını kolayca anlayabilirler.