Bebeklerin Öğrenme Ortamı

Uyarılma

Bebekler ilk günlerinden itibaren beşiklerinde yatarken, etrafındaki şekiller, renkler ve seslerin farkındadırlar. Kulakları henüz hassas olduğu için gürültülü ve sert seslere karşı duyarlılardır; fakat yumuşak müzikler onların hoşuna gitmektedir.

Aynı şekilde tepesinde dolaşan şekillerde onun dikkati ve ilgisini çekmektedir. Kucağa alınıp sarılmak ve havada dolaşmak ona dokunmamanın ve dengenin heyecanını yaşatmaktadır.

Bebekler mobil olmaya başladıktan sonra uyarılmaları da artmaktadır. Etrafındaki dünyayı mobil olarak daha fazla keşfetme fırsatı bulduğu için bu keşfetme tecrübeleri onların çok daha fazla uyarılmalarına sebep olacaktır.

Bebeklerin Yeniye Olan Aşkı

Dünyadaki her bebek yeniye olan bir arzu ile doğmaktadır; yeni şeylere âşıktır. Bu duygu diğer bütün canlılardan çok insanlarda olan bir duygudur. Fırsat verildiğinde büyüyen bebekler saatlerce, keşif de bulunacak, değişik ve yeni şeyler deneyeceklerdir.

Böylelikle büyüyen beyinin ihtiyacı olan uyarılmayı sağlamış ve yeni deneyimlerin sahibi olacaklardır. Yeniliğe olan ihtiyacı anne ve babası tarafında da destek görürse artık bir ömür boyu yenilikçilik hayatının bir parçası olacaktır.

Yeniye Olan Korku

Bu konu ile ilgili anne ve babaların çok ince bir çizgide yürümeleri lazımdır; bebeklerinin yeniliğe olan ihtiyaçlarını desteklerken onlara zarar verebilecek deneyimleri engellemeleri gerekmektedir.

Eğer büyüyen bir bebek, herhangi bir şekilde, yenilikçi ve değişik şeyler keşfetmeye çalıştığı için cezalandırılırsa yeni tecrübelerden korkacaktır. Böylelikle yeni deneyimlerden soğuyacaktır.

Örneğin, aile de bulunan köpek ve kedileri genellikle oyuncak sandıklarından, onların canını acıtabilirler. Bu hayvanlarda, can havli ile bebeğe karşı beklemediği bir şekilde tepki verebilir ve eğer onu korkutursa yetişkinliğinde de sürecek olan bir hayvan korkusu oluşabilir.

Kötü tecrübenin, edinildiği çevre, bebeğinizin bir daha orada oynamamasını sağlayacaktır. Hatta o çevreye benzeyen yerlerden bile uzak durmasına sebep olabilir. Aşırı olan durumlarda çocuğun oyun isteğini bile azaltabilir.

Böylelikle çocuğunuzun oyun alanı, pozitif etkilerin yanında, negatif etkilerde oluşturabilir.