Varis Nedir, Varis Tipleri ve Belirtileri, Nasıl Teşhis Edilir?

Bacak toplardamarları genişleyerek kalbe, kanı geri götürme işlevini kısmen de olsa yitirir. Bundan dolayı damarlarda oluşan göllenmeyle, toplardamarlar kıvrımlaşır ve şişerler. Bunun sonucunda ciltte kabarık bir hal alarak gözle görünür hale gelirler. Kabarıklaşan bu damar oluşumlarına varis denir.

Bu kıvrımların derinin iç kısmında oluşması durumunda derin venöz yetmezlik yani iç varis adı verilen kıvrımlar oluşur. Buna benzer olayın makat kısmında oluşmasına ise hemoroid (basur), testislerde oluşma durumuna ise varikosel adı verilir. Varisler birçok spektrumda bulunabilir.

Bunlar; örümcek ağı varisler, balon ve yılan varislerdir. Varis hastalığı aslında çok yaygın olarak görülen bir hastalıktır.

Varis Tipleri Nelerdir?

Derin Venöz Yetmezlik;

Kemiğe yakın iç anatoplar damarlarda görülen ve kanın bacağa geri kaçması sonucu ağrılara ve şişmelere yol açan varis türüdür.  İlerleyen dönemlerde bilekte ağrılar, renk koyulukları ve yaralara neden olabilmektedir.

Yüzeysel venöz yetmezlik;

Derinin alt kısmında yüzeye yakın toplardamarlarda bulunan oluşumlara verilen addır. Aynı şekilde kanın kalbe değil de bacağa doğru geri dönmesine neden olan kıvrımlardır.

Kılcal Varisler;

Cilt üzerinden görülebilen  ve genellikle kırmızı ya da mor olarak belirginleşen kılcal damar genişlemesi sonucu meydana gelen oluşumlardır.

Ne sıklıkta Görülür?

20 ve 70 yaş arası insanların hemen hemen yarısında varis bulunmaktadır. Özellikle hamile kadınlarda doğum esnasında ve doğum sonrasında oluştuğu bilinir. 70 yaş üzeri insanların ise %70 – %80 oranında görülmektedir.

Varis belirtileri nelerdir?

Bacaklarda ki damarların belirginleşmesi

Bacakların deride kabarık bir hal alıp kıvrımlar şekilde yayılması

Yanma (Özellikle Geceleri)

Kaşıntı

Ağrı

Sık sık oluşan kramplar

Dolgunluk ve Huzursuzluk hissinin artması

Varis hastalıklarında kullanılan tanı yöntemleri nelerdir?

Şüphesiz ilk etapta doktorlar tarafından yapılacak bir fizik muayenesi gelir. Daha sonra günümüzde kullanılan ve standart olarak kabul edilen Doppler ultrasonografi yöntemi kullanılır. Bu yöntemle, sonar ses dalgalarıyla damar yapıları ve kanın akış yönünü belirler. Ayrıca tehlike arz edecek kan pıhtılarını da tarar. Teşhis sırasında herhangi bir can yanması durumu olmamaktadır. Gereken durumlarda ise damarlara ilaç verilerek damarların içinin görülmesini sağlayan başka bir yöntemde kullanılmaktadır.